Osmaniye’de hava kalitesinin turuncu kodla tanımlanan “hassas” kategoride seyretmesinin, riskli gruplar için sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısı yapıldı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağının verilerine göre, en fazla 50 olması gereken metreküp başına hava kirletici partikül miktarı, 27 Ocak’ta kentte 157 seviyesinde ölçüldü.
Kırmızı kodla tanımlanan “sağlıksız” kategorisindeki hava kalitesi, 30 Ocak saat 16.00 itibarıyla turuncu kodlu “hassas” kategorisindeki 130 seviyesinde kaydedildi.
Seviye, “hassas gruplar için sağlık etkileri oluşabilir” uyarısı taşıyor.
“Hava kirliliğine trafikteki yoğunluk da etki ediyor”
Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi bünyesinde kurulan Sürdürülebilirlik ve Yeşil Kampüs Birimi Sorumlusu Bilgen Gaye Yalpa, AA muhabirine, hava kirliğinin olası nedenlerini değerlendirdi.
Yalpa, Osmaniye’nin gelişen bir kent olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
“Büyük ve üretimi yüksek sanayiye sahibiz. Mevcut organize sanayi bölgelerini genişletmek için çalışmalar da sürüyor. Özellikle Toprakkale’deki sanayi bölgesi, demir çelik üretimi bakımından ciddi potansiyele sahip. Bu sanayi bölgeleri havanın kirlenmesinde önemli rol oynuyor. Hava kirliliğine trafikteki yoğunluk da etki ediyor. Bireysel ısınmada kullanılan katı yakıtların denetimsizce kullanılması da büyük bir sorun.”
Kentin Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’teki depremlerden etkilendiğini anımsatan Yalpa, binaların yıkımı sırasında ortaya çıkan tozların kirlilik şikayetini artırdığını anlattı.
Yalpa, Osmaniye’nin coğrafi konumunun da hava kalitesinin seviyesinde rol oynadığını belirterek, “Osmaniye’nin bir çanak içinde kalması ve etrafındaki dağlardan dolayı hava sirkülasyonunun olmaması zararlı gazlar ve partiküllerin havada asılı kalmasına neden oluyor.” diye konuştu.
“Kötü havaya maruz kalmak kalp hastalıklarına sebep oluyor”
Hava kirliliğinin riskli gruplar için sağlık sorunlarına yol açabileceğini dile getiren Yalpa, şunları kaydetti:
“Sürekli kötü havaya maruz kalmak kalp hastalıklarına sebep olabiliyor. İlerleyen aşamalarda kansere yol açabiliyor. Çocuklarda gelişim sıkıntılarına neden olabilir. Özellikle kronik akciğer rahatsızlığı yaşayan vatandaşlar, adeta evlerinden dışarı çıkamaz hale geliyor. Sanayi bölgelerindeki tesislerin baca filtrelemelerinde ekstra zorunluluklar, denetimler gelebilir. Bunun yanı sıra sanayi kuruluşları, temiz enerjiye yönlendirilebilir ve doğal gazdan, güneş enerjisinden yararlanmaları sağlanabilir. Organize sanayi bölgemizde bu konuda ciddi ilerleme var. Tesislerinin çatılarına ve yan yüzeylere güneş panelleri yapan firmalar var.
Trafiğin yarattığı kirlilik için de egzoz emisyonları daha sağlıklı hale getirilebilir, eski model araçlar trafikten men edilebilir. Özellikle dizel yakıtlara karşı çalışmalar yapılabilir. Halkın ısınmasına ilişkin de denetimler artırılabilir ve Türk Standartları Enstitüsü onaylı yakıtların kullanılması sağlanabilir.”
