Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olabileceği açıklaması, birçok DEM Parti yöneticisine göre sürpriz oldu.
Başak Demirtaş’ın, eşinin haberi olmadan böyle bir açıklamayı yapmayacağı da ortak kanı.
BBC Türkçe’ye konuşan DEM Parti kaynakları, Selahattin Demirtaş’ın İstanbul’da partinin kendi adayıyla yarışması fikrini parti yönetimine ilettiğine dikkat çekiyorlar.
Aday çıkarıp çıkarmama veya kimin aday olacağına, parti kurullarının vereceği belirtilse de Başak Demirtaş’ın adaylık açıklamasının birçok açıdan partiyi zorlayacağı ifade ediliyor.
DEM Parti’de, CHP ile yürütülen seçim işbirliğinin de bu hafta karara bağlanacağı da aktarılıyor.
31 Mart yerel seçimlerinde DEM Parti, kendi adaylarıyla yarışacağı doğu ve güneydoğu illerinde önseçim sürecini tamamlayıp, adaylarını netleştirdi.
Batı illerindeyse seçim işbirliğine kapıları açık tutan ve bu çerçevede CHP ile görüşmeler başlatan DEM Parti’nin İstanbul’da aday çıkarıp çıkarmayacağı, hem iktidar hem de muhalefet açısından kritik önemde.
CHP ile yürütülen seçim işbirliği görüşmelerinde sona yaklaşıldığı süreçte, Başak Demirtaş’ın gazeteci İrfan Aktan’a yaptığı “İstanbul adaylığı için henüz partimiz DEM Parti’den bize bir öneri gelmedi, ama halk ister, partimiz de uygun görürse, demokrasi ve toplumsal barışın önünü açacağına inanırsak, düşünebiliriz” açıklaması gündeme damgasını vurdu.
DEM Parti için de sürpriz
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorusu üzerine partisinin batı illerinde aday havuzu oluşturduğunu, parti yönetiminin bunu değerlendireceğini belirtip, “Tabii ki Başak Hanım’ın başvurması sevindirici bir şey” dedi.
Temelli, “Adaylığı sürpriz oldu mu?” sorusuna ise “Evet benim için şahsım olarak sürpriz oldu tabi, daha önceden haberim yoktu çünkü” yanıtını verdi.
Bazı parti yöneticilerine göre Demirtaş’ın ismi daha önce İstanbul için kulislerde “söylenti” olarak dile getirilse de parti yönetiminde gündeme gelmiş veya konuşulmuş değil.
Başak Demirtaş’ın doğrudan adaylık niyetini dile getirmesi bu nedenle “Beklenen bir durum değildi” sözleriyle ifade ediliyor.
“Demirtaş kendi adayımızla yarışma fikrini iletti”
BBC Türkçe’ye konuşan bir parti yöneticisi, Selahattin Demirtaş’ın Batı’da da kendi adaylarını çıkarması düşüncesinde olduğunu, bu görüşünü partiye de ilettiğine dikkat çekti.
O nedenle, parti içinde Başak Demirtaş’ın adaylık açıklamasının, partinin İstanbul’da kendi adayını çıkarmasına dönük bir hamle olabileceği yorumu yapılıyor.
Selahattin Demirtaş’ın tabandaki etkisine dikkat çeken parti kaynakları, Başak Demirtaş’ın açıklamasının İstanbul’daki seçim işbirliği ve adayın kimliği konusunda zorlayıcı etkileri olacağını ifade ediyorlar.
Partinin aday çıkarmaması halinde, Başak Demirtaş faktörü nedeniyle tabanın büyük tepki gösterebileceği, aday çıkarma kararı durumunda da üzerinde uzlaşılacağı düşünülen birçok adayın yeniden gözden geçirilmek durumunda kalınacağı ifade ediliyor.
“Tartışmayı Başak Demirtaş’tan bağımsız yürüteceğiz”
Başak Demirtaş’ın güçlü ve önemli bir figür olduğu, bu talebinin “görmezden gelinemeyeceğini” dile getiren bazı parti yöneticileri, parti kurullarında yapılacak değerlendirmelerde nihai kararın verileceğine işaret ediyorlar:
“Biz tartışmayı kesinlikle Başak Demirtaş’tan bağımsız yürüteceğiz ve politik, toplumsal zemin neyi öngörüyorsa, o çerçevede hareket edeceğiz.
“O yüzden o zorlayıcı faktör olarak durabilir. Aday çıkartmadığımızda bunun nedenini kamuoyuna izah edebiliriz.
“Aday çıkarma kararı verirsek de bu adayın Başak Demirtaş olup olmayacağına parti kurulları karar verir.”
BBC Türkçe’ye konuşan bir parti yöneticisi, “Parti kurulları Başak Demirtaş gibi bir figür varken, başka bir isme karar verebilir mi?” sorusuna ise “Aday havuzumuzda, ondan daha güçlü figürler var. Demirtaş’tan güçlü bir figür adaylaştırılabilir, ama daha düşük bir profil olmaz” yanıtını veriyor.
CHP ile işbirliği görüşmelerini nasıl etkiler?
Siyasi kulislerde Başak Demirtaş’ın bu çıkışının, CHP ile yürütülen seçim işbirliği görüşmelerini nasıl etkileyeceği sorusuna da yanıt aranıyor.
Hatta Demirtaş’ın bu çıkışıyla, İstanbul’da DEM Parti’nin kendi adayını çıkarma olasılığının arttığı yorumları yapılıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Başak Demirtaş’ın adaylık açıklamasını “Her Türk vatandaşının seçme ve seçilme hakkını kullanmaya dönük irade beyanı” olarak nitelendirirken, daha çok iktidarın DEM Parti üzerinden kendilerine yüklenmesini eleştirdi.
Ancak bu çıkışın ardından CHP yönetiminin de yeniden bir değerlendirme yapmak durumunda kalacağı ifade ediliyor.
“Bu hafta ya bitecek ya da işbirliğine bağlanacak”
DEM Partililerin verdiği bilgiye göre CHP ile yürütülen “seçim işbirliği” görüşmelerinde de sona yaklaşıldı. CHP’den Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, DEM Parti’den Eş Başkan Yardımcısı Rüştü Tiryaki, Antalya Milletvekili Saruhan Oluç’un yer aldığı heyetlerin nerelerde işbirliği yapılacağına ilişkin görüşmeleri yürüttüğünü belirten parti kaynakları, Perşembe ve Cuma günü yapılacak MYK toplantılarında da konunun değerlendirileceğini belirterek “Bu hafta karar netleşir. Ya bitecek ya da bağlanacak” değerlendirmesini yapıyorlar.
CHP’den ne isteniyor?
CHP ile görüşmeler, İstanbul ve bazı ilçelerinin yanı sıra, İzmir, Adana, Mersin, Hatay, Aydın, Antalya’da seçim işbirliği üzerinden yürütülüyor.
Buralarda aday çıkarıp çıkarmamaya kamuoyu anketleri, parti tabanının ve sivil toplumun önerileri dikkate alınarak “kent uzlaşısı” çerçevesinde karar verilecek.
Parti yönetiminin yaptırdığı kamuoyu anketlerine göre İstanbul’da “kendi adayımızla seçime girelim” diyenlerin oranı yüzde 60.
İstanbul’da kent yönetiminde söz sahibi olmak isteyen DEM Parti, belediye meclisinde grup kuracak çoğunluğa ulaşma hedefi koydu.
Ayrıca Adalar ve Esenyurt’un da aralarında bulunduğu CHP’deki bazı ilçe belediyelerinde başkan adayının ortak belirlenmesinde ısrarlı.
CHP’nin belediye meclis üyelikleri konusunda, “Bizim listemizden girsinler, sonra ayrılırlar size geçerler” önerisi getirdiğini belirten bir parti yöneticisi, taleplerini şöyle anlattı:
“Biz CHP listelerinden kontenjan istemiyoruz, çünkü bu durumda, bizim seçmenimiz yine CHP’ye oy vermiş olacak.
“Bizim hem sol ve sosyalist gruplara hem de CHP’ye önerimiz şu: Mesela Adalar’da DEM Partili olması önemli değil, güçlü bir ismi aday yapalım, DEM Parti’den aday gösterilsin. Ama CHP de orada aday çıkarmasın.
“Böyle bir formülde o zaman DEM Parti tabanı da ‘ittifak bize kazandırıyor’ diyebilir. Çünkü artık ittifakın kaybettirme duygusunu telafi edemeyiz seçmende.
“Ya da Didim’de güçlü bir aday belirleyelim, mesela TİP’den aday gösterilsin.”
“CHP, aday çıkarmama konusunda ikna edilemedi”
DEM Parti kaynakları, CHP’nin ise her yerde aday çıkarmak istediğini, kendilerine “Bizim seçmenimiz size oy vermez, bizim kontenjanımızdan aday göstersin” teklifi getirdiğini ifade ediyorlar.
CHP’nin sadece Mersin Akdeniz’de düşük profilli aday çıkarıp, DEM Parti adayının destelenebileceği önerisi getirdiği belirtiliyor.
Bu nedenle, CHP ile seçim işbirliğinin sınırlı kalabileceği yorumu yapılırken, DEM Parti yerde kendi adaylarıyla yarışacakmış gibi hazırlık yapılıyor.
DEM Parti’de Mersin’de CHP adayının desteklenmesi görüşü ağırlık kazanırken Ankara, Hatay, Antalya ve Aydın’da kendi adaylarını çıkarma görüşü baskın.